İSTANBUL, 7 Kasım 2024 – Dünya Bankası Grubu, bugün Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile işbirliği içerisinde Türkiye'de başarılı bir denizüstü rüzgar enerjisi sektörünün oluşturulması için geleceğe dönük izlenebilecek süreci ortaya koyan yeni bir yol haritasının tanıtımını yaptı.
Türkiye Denizüstü Rüzgar Enerjisi Yol Haritası yerel bilgi birikimine ve küresel deneyimlere dayalı olarak uygulanabilir denizüstü rüzgar enerjisi projelerinin gerçekleştirilmesi ile ilgili fırsatların ve zorlukların stratejik bir analizini sunmaktadır. Türkiye Hükümeti, 2035 yılına kadar denizüstü rüzgar enerjisi için 5 GW’lık bir kurulu kapasite oluşturma hedefi belirlemiştir. Yol haritası, Türkiye'nin gelecekteki enerji taleplerini ve sürdürülebilirlik hedeflerini karşılamasına yardımcı olacak yeni bir sektör inşa etme amacına ulaşmasına yardımcı olacak kapsamlı bir dizi öneri sunmaktadır.
Bu yol haritası, Enerji Sektörü Yönetim Yardım Programı-Uluslararası Finans Kurumu (ESMAP-IFC) Denizüstü Rüzgar Enerjisi Geliştirme Programı kapsamındaki bir dizi denizüstü rüzgar enerjisi yol haritası çalışmasının bir parçası olarak hazırlanmış ve finanse edilmiş, aynı zamanda PROBLUE tarafından da desteklenmiştir. Yayın, Dünya Bankası’nın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile işbirliği içerisinde 7-8 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul'da düzenlediği ‘Türkiye Denizüstü Rüzgar Enerjisi Konferansı: Yol Haritası ve Sonraki Adımlar’ başlıklı etkinlikte tanıtılmıştır.
Yol haritası, Türkiye'nin coğrafi avantajlarını, doğal kaynaklarını ve endüstriyel güçlerini rekabetçi bir denizüstü rüzgar enerjisi sektörünün temel kolaylaştırıcı etkenleri olarak ön plana çıkarmaktadır. Elverişli denizüstü rüzgar enerjisi kaynakları, elektrik talebinin yüksek olduğu merkezlerin yakınında yer almakta olup, Türkiye'nin enerji bağımsızlığını arttırabilecek ve diğer yenilenebilir enerji teknolojileri için tamamlayıcı rol oynayabilecek büyük ölçekli ve yerli bir elektrik üretim kaynağı sunmaktadır.
Analizde, Türkiye'nin Avrupa ve Asya pazarlarının yakınındaki stratejik konumu, bölgesel bir temiz enerji üssü haline gelmesi için bir fırsat olarak tanımlanmaktadır. Özellikle başarılı kara rüzgar enerjisi, gemi inşası ve denizcilik sektörü olmak üzere, Türkiye'nin güçlü sanayi tabanı ve yetenekli işgücü düşünüldüğünde, ülke yeterli proje hacmine ve stokuna sahip bir denizüstü rüzgar enerjisi tedarik zincirinde gelişebilmek için iyi bir konumdadır.
Türkiye’nin karasularında bulunan denizüstü rüzgar enerjisi kaynağı alanlarının toplam 75 GW’lık teknik potansiyele sahip olduğu tahmin edilmektedir. Yol haritası, 2040 yılına kadar 7 GW'lık denizüstü rüzgar enerjisi kapasitesi kurma potansiyelinin bulunduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca bu beklentileri gerçekleştirmenin zorlukları da incelenmektedir. İyi denizüstü rüzgar enerjisi kaynaklarına sahip alanların çoğu, su derinliklerinin 50 metreyi aştığı düşünüldüğünde, yüzer temelli çözümler için uygundur. Öte yandan, bu alanlar, denizüstü rüzgar enerjisi projelerinde korunan alanlar, biyolojik çeşitlilik, kritik habitat ve yerel topluluklar üzerindeki etkilerin dikkatli bir şekilde planlanmasını ve azaltmasını gerektiren önemli çevresel ve sosyal hassasiyetler barındırmaktadır.
Raporda yer alan senaryolar, Türkiye'de denizüstü rüzgar enerjisi için iki varsayımsal gelişim yolunu göstermektedir:
- Düşük Büyüme: 2040 sonuna kadar 3,5 GW’lık denizüstü rüzgar enerjisi kurulu gücüne ulaşılacağı varsayılmaktadır. Bu senaryoda, tedarik zinciri faaliyetlerinin 2030 yılı itibariyle yıllık 32.000 tam zaman eşdeğeri (TZE) iş yaratabileceği ve Türkiye ekonomisine 4 milyar ABD$ katkıda bulunabileceği tahmin edilmektedir. Düşük büyüme senaryosu, Hükümetin başlangıçtaki birkaç küçük ölçekli proje üzerinde odaklanarak gerçekleştirebileceği orta düzeyde bir çaba ile başarılabilir.
- Yüksek Büyüme: 2040 sonuna kadar 7 GW’lık denizüstü rüzgar enerjisi kurulu gücüne ulaşılacağı varsayılmaktadır. Bu senaryoda, tedarik zinciri faaliyetlerinin Türkiye ekonomisine yıllık 110.000 tam zaman eşdeğeri iş ve 16 milyar ABD$ gayrisafi katma değer yaratabileceği tahmin edilmektedir.
Yol haritası, Türkiye Hükümeti'nin bu senaryoları gerçekleştirebilmek için dikkate alacağı 21 eylem önerisi ortaya koymaktadır. Bunlar arasında uzun vadeli enerji sistemi planlaması kapsamında ülkenin vizyonunun 2035 ötesine taşınması, projeleri proaktif olarak riskten arındıran düzenleyici ve politika çerçevelerinin uygulamaya konulması; bankalarca kabul edilebilir enerji tedarik anlaşması (PPA) oluşturulmasını; en iyi uygulama niteliğindeki sağlık ve güvenlik standartlarının uygulamaya konulmasını; şebeke ve liman altyapısının iyileştirilmesini ve yerel tedarik zincirlerinin geliştirilmesini kapsamaktadır.
Bundan sonra atılacak adımlar kapsamında, Dünya Bankası şu anda ‘Türkiye – Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) Enerji Sektörü Programı Faz IV Projesi-Denizüstü Rüzgar Enerjisi’ başlıklı projenin uygulanması konusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı desteklemektedir. Bu projenin amacı, Türkiye'nin seçili sahaların riskini azaltarak ve ölçüm kampanyaları ve çevresel ve sosyal analizler yoluyla kurumsal kapasiteleri güçlendirerek denizüstü rüzgar enerjisi üretimine yönelik yatırım potansiyelini iyileştirmesine yardımcı olmaktır..
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez şunları söyledi:
“Önemli bir yenilenebilir enerji kaynağı olarak, denizüstü rüzgar enerjisi, devam etmekte olan karasal rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarını tamamlayıcı olarak Türkiye'nin net sıfır emisyona geçişini hızlandırmak, tedarik zinciri büyümesini ve istihdam artışını sürüklemek ve ülkenin bölgede yeşil enerji üssü olarak konumunu güçlendirmek için önemli bir potansiyele sahiptir. Dünya Bankası, Türkiye’nin denizüstü rüzgar enerjisi için belirlediği kurulu kapasite hedeflerine ulaşmasını desteklemeye yönelik Hükümet politikaları ve planları için katkı sağlayacak bir yol haritası hazırlamıştır. Bundan sonrası için, başarılı bir denizüstü rüzgar enerjisi sektörüne yönelik politikaları ve altyapıyı oluşturarak bunun gerçekleşmesini sağlamak için daha fazla işbirliği yapmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”
Dünya Bankası Denizüstü Rüzgar Enerjisi Geliştirme Programı Direktörü Sean Whittaker şunları söyledi:
“Türkiye, denizüstü rüzgar enerjisinin geliştirilmesi için iyi doğal koşullara sahip birçok alana sahiptir. Bu yol haritası, bu yeni yerli ve yenilenebilir enerji kaynağının geliştirilmesine ilişkin fırsatların ve zorlukların ayrıntılı bir analizini sunmaktadır. Yol haritası, çevresel ve sosyal etkileri dikkatli bir şekilde azaltan, bankalar için kabul edilebilir bir dizi proje için, politika geliştirme ve planlama dahil olmak üzere, bu yeni yerli ve yenilenebilir enerji kaynak potansiyelinin tam olarak gerçekleştirilmesine yönelik temel öneriler sunmaktadır.”
Dünya Bankası Proje Lideri Yasemin Örücü şunları belirtti:
“Denizüstü rüzgar enerjisinin desteklediği dirençli bir net sıfır yolu, Türkiye’nin bir yandan enerji güvenliğini güçlendirirken aynı zamanda kalkınma ve iklim hedeflerine ulaşmasına yardımcı olabilir. Yol haritası, Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecinin geleceğe odaklı bir sektörde uzun vadeli yatırımları çekmek, binlerce kişiye istihdam yaratmak ve işgücü becerilerini yükseltmek için önünde bulunan fırsatları vurgulamaktadır.”
Yol haritasının tamamını indirmek için tıklayınız.
Türkiye Yol Haritası Hakkında
Yol haritası çalışması, Dünya Bankası Grubu'nun gelişmekte olan piyasalarda denizüstü rüzgar enerjisinin gelişimini hızlandırmayı amaçlayan Denizüstü Rüzgar Enerjisi Geliştirme Programı çatısı altında Dünya Bankası Türkiye ülke ekibi tarafından başlatılmıştır. Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ile işbirliği içrisinde ve Dünya Bankası'nın mavi ekonomi programı PROBLUE'nun desteğiyle Enerji Sektörü Yönetim Yardım Programı (ESMAP) tarafından finanse edilmiştir.
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) Türkiye’nin Elektrik Geliştirme Planına katkıda bulunmak ve Hükümet’i denizüstü rüzgar enerjisinin Türkiye’nin gelecekteki elektrik üretim bileşiminde oynayabileceği potansiyel rol hakkında bilgilendirmek amacıyla bir denizüstü rüzgar enerjisi yol haritasının hazırlanması konusunda Dünya Bankası’ndan destek talep etmiştir. Yürütülen istişare sürecinde, Türkiye Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) ve sektör temsilcileri dahil olmak üzere, kamu ve özel sektörden çok çeşitli paydaştan geri bildirimler alınmıştır.
Yol haritası, 2017 yılında Türkiye'de AB tarafından finanse edilen ilk IPA Enerji Sektörü Teknik Yardım Projesi aracılığıyla yürütülen eğitim programları ve oturmuş rüzgar enerjisi piyasalarına yapılan çalışma ziyaretleri dahil olmak üzere Türkiye Hükümeti ve ilgili kurumlarla yıllardır sürdürülen etkileşime dayalı olarak hazırlanmıştır. Ayrıca, Türkiye ayrıca Dünya Bankası'nın Ekim 2019'da yayınladığı 'Küreselleşme - Denizüstü Rüzgar Enerjisini Yükselen Piyasalara Yaygınlaştırma' raporunda denizüstü rüzgar enerjisi için yüksek potansiyele sahip sekiz önemli piyasadan biri olarak tanımlanmıştır.
Dünya Bankası şu anda ‘Türkiye – Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) Enerji Sektörü Programı Faz IV Projesi-Denizüstü Rüzgar Enerjisi’ başlıklı projenin uygulanması konusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı desteklemektedir. 7,98 milyon ABD doları tutarındaki proje belirli denizüstü rüzgar enerjisi sahalarında meteorolojik ve oşinografik etütlerin ve teknik, yasal ve ekonomik analizlerin yapılmasını kapsamaktadır.
Dünya Bankası Grubu’nun Denizüstü Rüzgar Enerjisi Geliştirme Programı Hakkında
ESMAP ve IFC tarafından ortaklaşa yürütülen Denizüstü Rüzgar Enerjisi Geliştirme Programı, gelişmekte olan piyasalarda denizüstü rüzgar enerjisi potansiyelinin kullanımını hızlandırmayı amaçlamaktadır. Denizüstü rüzgar enerjisinin Dünya Bankası Grubu’nun faaliyet gösterdiği ülkelerinin enerji sektörü politikalarına ve stratejilerine dahil edilmesini desteklemektedir.
Program 2019 yılında başlatılmıştır ve dünya genelinde hükümetlerin denizüstü rüzgar enerjisi geliştirme potansiyellerini araştırmaları için aktif olarak destek sağlamaktadır. Daha fazla bilgi için https://esmap.org/offshore-wind adresini ziyaret ediniz.