WASHINGTON, 5 Nisan 2019 – Dünya Bankası’nın bugün yayınladığı Avrupa ve Orta Asya için Ekonomik Güncelleme Raporuna göre, küresel büyümenin yavaşladığı ve geleceğe ilişkin belirsizliklerin hakim olduğu bir ortamda, Avrupa ve Orta Asya bölgesinde 2018 yılında yüzde 3,1’e düşen ekonomik büyüme hızının 2019 yılında yüzde 2,1’e düşmesi bekleniyor.
Bölgede ülkeler değişken büyüme performansları sergilemiştir. Bölgedeki en büyük ekonomi olan Rusya’da GSYH’nın yukarı yönlü olarak revize edilmesi, Arnavutluk, Macaristan, Polonya ve Sırbistan’da ivme kazanan büyüme ile birlikte bölgesel büyümeye güçlü bir şekilde katkıda bulunmuştur. Öte yandan, finansal piyasa ve kur baskılarının etkisi ile birlikte Türkiye ciddi bir yavaşlama yaşamıştır – 2017 yılında yüzde 7,4 olarak gerçekleşen büyümenin 2019 yılında önemli düzeyde hız kaybederek yüzde 1’e inmesi beklenmektedir.
Dünya Bankası’nın Avrupa ve Orta Asya bölgesinden sorumlu Başkan Yardımcısı Cyril Muller konu ile ilgili yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Avrupa ve Orta Asya bölgesi küresel belirsizliklere karşı kırılgan durumdadır ve yaşlanan nüfus, azalan üretkenlik, zayıflayan yatırımlar ve iklim değişikliği gibi çeşitli uzun vadeli zorluklar ile karşı karşıyadır. Ancak iyi haber şu ki, büyümeyi güçlendirmek ve bu zorlukları hafifletmek için çeşitli politika seçenekleri bulunuyor. Ülkelerin yatırım açıklarını kapatmaları, yönetişim yapılarını iyileştirmeleri, küresel değer zincirlerine katılımlarını arttırmaları ve daha fazla insanın banka hesapları ve dijital ödemeler gibi finansal hizmetlere erişebilmesini sağlamaları gerekiyor.”
2020-21 dönemi için, Türkiye’de öngörülen kademeli toparlanmanın Orta Avrupa’daki hız kaybeden faaliyeti dengelemesi ile birlikte bölgesel büyümenin hafif bir şekilde hızlanması bekleniyor. Ancak, bölgenin halen uzun vadeli zorlukları bulunmaktadır.
Bölgede çalışma çağındaki nüfusun oranı, özellikle 1990’lı yıllardaki düşen doğum oranları sebebiyle keskin bir şekilde azalmıştır. 2013 ile 2017 yılları arasında üretim hızı yıllık yüzde 0,8’e düşmüştür. Küresel finansal kriz öncesindeki beş yıllık dönemde ortalama yüzde 15’in üzerinde olan yatırım artışı, sert bir şekilde yavaşlayarak 2014-2018 döneminde ortalama yüzde 1,6’yaa inmiştir. Öte yandan, bölgenin belirli kısımları – özellikle Orta Asya ve Batı Balkanlar– kuraklık, sel ve sıklıkla yaşanan doğal afetler gibi iklim değişikliği etkilerine karşı yüksek derecede kırılgan durumdadır.
Rapor, finansal tabana yaymanın, Avrupa ve Orta Asya bölgesindeki ekonomilerin bu zorlukları ele almalarına yardımcı olabileceğini, çünkü finansal hizmetlere erişimin insanların sağlığa, eğitime ve iş faaliyetlerine yatırım yapmalarını kolaylaştırarak kalkınmayı desteklediğini ve yoksulluğu azalttığını belirtmektedir.
Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Baş Ekonomisti Aslı Demirgüç-Kunt konu ile ilgili olarak şunları belirtti: “Finansal tabana yayma, büyümeyi destekleyerek bölgenin uzun vadeli, zorluklarından çoğunun aşılmasında önemli bir rol oynayabilir. Hesap sahipliği kayıtlı finansal sisteme giden ilk adımdır; maaş ödemelerinin alınmasını, aile ve arkadaşlardan para almayı ve kamu ödemelerinin tahsilatını kolaylaştırır. Aynı zamanda hem tasarruf yapmayı hem de borçlanmayı teşvik eder. Avrupa ve Orta Asya bölgesinin yükselen ülkelerinde, bir banka hesabı olan nüfusun oranı 2011 yılında yüzde 45 iken 2017 yılında yüzde 65’e yükselmiştir. Bu umut vaat eden bir eğilimdir ancak birçok ülkede halen kat edilmesi gereken önemli mesafeler mevcuttur.”
2017 yılı itibariyle Avrupa ve Orta Asya bölgesinde, çoğunluğu Rusya, Türkiye, Özbekistan, Ukrayna ve Romanya’da olmak üzere yaklaşık 116 milyon yetişkinin bir banka hesabı bulunmamaktadır. Banka hesabının olmaması genellikle işgücüne katılımın olmaması, düşük eğitim seviyeleri ve nüfusun en yoksul yüzde 40’lik diliminde yer alma ile ilişkilendirilmektedir. Finansal kuruluşlara duyulan güvensizlik insanlar için önemli bir endişe kaynağı oluşturmaktadır; bu tespit bölge genelinde kayıtlı tasarrufların düşük seviyede olması ve kayıt dışı borçlanmanın yaygınlığı ile de tutarlıdır. Hesap sahipliği bakımından kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsizlik de devam etmektedir: bölgede banka hesabı olmayan yetişkinlerin yüzde 58’i kadındır.
Rapor, bölgede banka hesabı sahiplerinin sayısını önemli ölçüde arttırabilmek için hükümetlerin rutin ödemeleri banka hesaplarına taşıyarak kritik bir tol oynayabileceklerini savunmaktadır. Bu ödemeler arasında kamu çalışanlarının maaşları, kamu emekli maaşları, tarımsal ödemeler ve ihtiyaç sahiplerine yapılan sosyal yardım ödemeleri yer alabilir. Dijital teknolojide kaydedilen ilerlemeler ve cep telefonlarının kullanımının yaygınlaşması da bölge genelinde hükümetlerin finansal tabana yaymayı arttırabilmeleri, kadınlar ve erkekler arasındaki farkı kapatabilmeleri ve ekonomik büyümeyi hızlandırabilmeleri için önemli fırsatlar sunmaktadır.