Dünya Bankası tarafından desteklenen finansman projesinin bileşenlerinden birisi Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ) ve ihracata yönelik faaliyet gösteren işletmeler için daha uzun vadeli İslami Finansmana erişimi arttırılmaktadır.
Projeye katılan alBaraka Bank Genel Müdür Yardımcısı Bülent Taban “Aslında İslami finansman borçları değil bir tüketicinin temel girdilerini finanse ediyor” diyor.
Bülent Taban sözlerine şöyle devam ediyor: “İslami finansman, yatırımın ya da üretimin kendisinin doğrudan finanse edildiği bir finansal yöntemdir, dolayısıyla daha kaliteli çıktılara sahiptir … geleneksel finansmandan farklılık gösterdiği bir başka husus sözleşme tarihinden son ödemeye kadar vadenin ve fiyatların sabit olmasıdır”.
Bülent Taban ve diğer bankacılar İslami finansmanın Türkiye’nin toplam bankacılık sistemindeki şu anda yüzde 5,5 olan payının hızla arttığını kaydediyor. Bunun sebeplerinden birisinin İslami finansmanın teminat ve kredi geçmişi eksikliği ile ilgili kısıtları hafifletmesi olduğunu, dolayısıyla büyük ölçekli işletmelere göre finansmana erişimde daha fazla kısıtla karşı karşıya olan Türkiye’nin KOBİ’leri için geleneksel banka kredilerine karşı cazip bir alternatif sunduğunu belirtiyorlar.
Finansmana Erişim Projesinin İslami Finans bölümünü uygulayan Türk bankası olan TSKB’nin Genel Müdür Yardımcısı Burak Akgüç İslami Finansmanın ülkede popüler bir finansman yöntemi olacağını belirtiyor ve ekliyor:
“Şu anda beş İslami banka mevcut ve bunlara yeni bankaların ekleneceğini, İslami finansmanın toplam bankacılık sistemindeki payının yakın gelecekte daha da artacağını düşünüyorum.”
Hakan Altınay’ın şirketinde tasarım müdürü olarak çalışmakta olan Ali Kaya’ya göre, Türkiye’nin KOBİ’lerinin büyümesine olan ak tanıyan her türlü finansman artışı hem ülke için hem de kendisi gibi yüksek teknoloji becerilerini parlatarak geçimlerini sürdürmek isteyen genç Türkler için büyük önem taşıyor.
Hakan Altınay’ın işletmesinde gerçekleştirdiği otomatik imalat hatları tasarım işinin, üniversitede eğitimini aldığı konuları “uygulamaya koyma” imkanı tanıdığını belirtiyor.
Ali Kaya sözlerini şöyle noktalıyor: “Hem otomatik hem de manüel olarak çalışan üretim hatları yapıyoruz. Bunlar ülkedeki üretimi arttırdığı için çok değerli şeyler.”