BAŞ MAKALE

Önleme ve Hazırlık: Türkiye’de Afet Riskinin Yönetilmesinde Bütüncül Bir Yaklaşım

4 Nisan 2016


Image

MAKALENİN İLGİNÇ NOKTALARI
  • Nisanur Kepçeler, İstanbul’da yaşayan ve büyük bir depreme dayanacak şekilde tasarlanan yeni bir okulda okuyan bir öğrenci.
  • Ayşe Tekin, İstanbul’da yaşadığı mahallede bir afetin ardından insanlara yardım etmek üzere eğitim almış olan bir yerel afet gönüllüsü.
  • Nisanur ve Ayşe, İstanbul’da yaşayan ve bir yandan riskin azaltılması için çalışırken diğer yandan da halkın afet ve acil durumlara hazırlıklı hale getirilmesine odaklanarak bütüncül bir yaklaşımla yürütülen İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi’nin hayatına dokunduğu milyonlarca kişiden sadece birkaçı.

2011 yılında Nisanur Kepçeler okulunun yıkılmasını üzülerek izlemiş.

İstanbul, Türkiye’de öğrenci olan Kepçeler, “çok üzülmüştüm” diyor, “okulumuzun yıkılmasını hiç istememiştim”.

Ancak üzüntüsü, bir zamanlar eski okulunun olduğu yere inşa edilen yeni ve modern okul binasına yerleştikten sonra kısa sürede yerini sevince bırakmış. Eskisinden daha büyük olan bu yeni okulun tek özelliği daha iyi sanatsal malzemelerle, laboratuvar ve diğer okul gereçleriyle donatılmış olması değil. Aynı zamanda eski okullarına kıyasla, yapısal olarak daha sağlam olması ve olası bir depremin etkilerine karşı daha dayanıklı hale gelmiş olması.

Kepçeler “Böyle modern bir okulda okuduğum için ben de kendimi özel ve şanslı hissediyorum. Kendimi daha güvende hissediyorum” diyor.

Birden çok tektonik plakanın kesişme noktası üzerinde bulunan Türkiye, depremlere yabancı bir ülke değil. Son yirmi yıl içerisinde ülkede şiddeti Richter ölçeğine göre 6,0 ile 6,9 arasında değişen en az dokuz kuvvetli deprem meydana geldi. Aynı dönem içerisinde, şiddeti 7,0 ile 7,9 arasında değişen de en az üç büyük deprem yaşandı. Bunların en kötüsü olan 7,6 şiddetindeki İzmit depremi  oldukça yıkıcı oldu  ve pek çok binayı yerle bir ederek 18.000’den fazla insanın hayatını kaybetmesine, 43.000’den fazla insanın da yaralanmasına sebep oldu.

Büyük depremlerin oluşturduğu uzun vadeli tehlikenin farkında olan Türkiye’deki politika yapıcılar, gerek depremlerin oluşturduğu yıkıcı etkilerle mücadele etmeye, gerekse büyük bir depreme karşı daha iyi hazırlıklı olmaya yardımcı olacak şekilde enerji ve kaynak ayırmaya devam etti.

14 milyon kişiyi aşan tahmini nüfusuyla İstanbul, bu alanda özellikle proaktif davranan şehirlerden biri oldu. İstanbul, tıpkı Nisanur’un okulu gibi kamu binalarının depreme karşı dayanıklılığının artırılmasına yardımcı olmak ve kent sakinlerini olası bir kuvvetli depremin ardından yaşanacak acil bir duruma karşı daha iyi hazırlamak amacıyla Dünya Bankası Grubu ve diğer kalkınma ortaklarıyla birlikte çalışmalar yürüttü.

Bu çalışmaların kalbinde İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi  (İSMEP) yer almaktadır. Kentin afet ve acil durum kapasitesini artırmaya yardımcı olmak üzere tasarlanan İSMEP, 10 yıllık ve 550 milyon dolarlık bir projedir. Geçtiğimiz on yıl içerisinde İSMEP, gerek depremlerin en büyük etkilerinin bazılarının azaltılması için gerekse acil durumlarda müdahalenin iyileştirilmesi için ülkeye yardımcı olmuştur. 


" 1999 depreminden sonra, mahallemizde biz neler yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Deprem eğitimi almak istedik. Valiliği aradığımda İSMEP Projesinin olduğunu ve onların bize yardımcı olabileceğini söylediklerinde çok sevindim. "

Ayse Tekin

ISMEP Faydalanıcısı

Image

ISMEP Faydalanıcıları, “Güvenli Hayatlar Eğitimleri” katılımcıları


Kamu binalarının inşa edilmesi ve güçlendirilmesinin yanı sıra, proje altında ayrıca yeni komuta ve kontrol merkezleri yapılmış; ekipman, araç ve acil durum iletişim ve yönetim sistemleri satın alınmış; ve acil durum müdahale ve güvenlik konularında geniş çaplı eğitimler verilmiştir. Toplamda, yaklaşık 7 milyon kişi bu ve benzeri faaliyetlerden faydalanmıştır.

Ayse Tekin gönüllü olarak “Güvenli Yaşam Eğitimlerine” katılan ve sayıları 265.133’ü aşan vatandaştan biri.

“1999 depreminden sonra, mahallemizde biz neler yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Deprem eğitimi almak istedik” şeklinde konuşan Tekin, İstanbul’da Levazım mahallesinde oturuyor.

“Valiliği aradığımda İSMEP Projesinin olduğunu ve onların bize yardımcı olabileceğini söylediklerinde çok sevindim.”

Ayşe Tekin ve komşuları ilerleyen yıllarda bir dizi eğitimden geçmiş ve yerel afet gönüllüsü olmuş.

Tekin “Yerel afet gönüllüsü olmak bize birlikte bir şeyler yapmanın ne kadar güçlü ve iyi sonuçlar vereceğini gösterdi” diyor.

Ayrıca bu proje altında arama ve kurtarma birimleri için verilen eğitimler sayesinde İstanbul, Türkiye’nin Uluslararası Arama ve Kurtarma Danışma Grubu (INSARAG) tarafından verilen ve bu arama ve kurtarma birimlerinin Birleşmiş Milletler çerçevesi altında küresel olarak çalışabileceğini gösteren sertifikayı alan ilk şehri oldu.

Hem önlemeye hem de müdahaleye odaklanan bir yaklaşım benimseyen İSMEP projesi, afet riskinin azaltılmasında bütüncül bir yaklaşım ortaya koymaktadır. Bu, Nisanur Kepçeler’in artık yeni okulunda afetlere karşı daha iyi korunacağını ve herhangi bir afetin yaşanması durumunda Ayşe Tekin gibi bir afet gönüllüsünden yardım alabileceğini bilerek, derslerine daha iyi konsantre olabileceği anlamına gelmektedir.  


Api
Api

Welcome