Şehirler günümüzün coğrafi risk profilinin tam merkezinde yer almaktadır ve İstanbul da buna dahildir. Hızlı küresel şehirleşme ile birlikte, şehirler sadece dünya nüfusunun çoğunluğunu barındırmıyor, aynı zamanda ekonomik varlıkların ve sosyal ve girişimsel sermayenin yoğunlaştığı yerler olarak öne çıkıyor. İstanbul, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunduğundan dolayı, önümüzdeki birkaç onyılda bir başka büyük depremin şehri vurması olasılığı oldukça yüksektir. Doğal afetlere –ve aynı zamanda küresel ekonomik krizlere ve mali kısıtlara—karşı kırılganlık risk yönetimini şehirler için kritik bir odak konusu haline getirmektedir ve bu durum İstanbul’daki politika yapıcıları herhangi bir deprem veya başka afet riski karşısında şehrin hazırlıklı olmasını sağlamak için önlemler almaya itmiştir.
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Martin Raiser bu konuda şunları söylüyor: “Coğrafi fay hattı üzerinde yer alması İstanbul’un hatası değil. Önemli olan şehrin buna karşı hazırlıklı olmak için ne yaptığıdır.”
İstanbul’da on yıldan uzun bir süredir yapılan ciddi yatırımlar göz önüne alındığında, şehrin birçok şeyi yapmak için hazırlıklı olduğunu söylemek mümkün. Son 14 yıllık dönemde harcanan 1 milyar $’ın üzerindeki kaynak, şehrin depremlere karşı hazırlık için kurumsal ve teknik kapasitesini geliştirmesine yardımcı olmuştur - özellikle acil durum müdahale kapasitesinin geliştirilmesi, kritik kamu tesislerinin depreme karşı güçlendirilmesi ve bina yönetmeliklerinin daha iyi uygulanması üzerinde odaklanılarak.
Bu çabaların sonuçları oldukça somut bir şekilde görülmektedir. Bugüne kadar, 725’ten fazla kamu binası depreme dayanıklı olacak şekilde güçlendirilmiş ve 21 bina da yeniden inşa edilmiştir. Türkiye genelindeki 3.600’dan fazla mühendise bina yönetmeliği ile ilgili bir eğitim programı düzenlenmiştir ve bu çabaların ülkedeki altyapıyı iyileştirilmesi sağlanmıştır. Ayrıca, Kamuoyu Bilinçlendirme ve Semt Gönüllüleri programları yoluyla 450.000 kişi afete hazırlık konusunda eğitilmiştir. Sosyal medya ve genel medya yoluyla da tahmini 5 milyon vatandaşa ulaşılmıştır.
Bu başarılar sonucunda, İstanbul büyük ölçekli afet riski yönetiminin iyileştirilmesi konusundaki bilgi ve deneyimlerini paylaşma bakımından iyi bir konuma gelmiştir – kısa süre önce gerçekleştirilen Sürdürülebilir Şehirler Bilgi Değişimi etkinliğinde olduğu gibi. 24-25 Eylül 2013 tarihlerinde Washington D.C. ve New York City’de gerçekleştirilen bu etkinlik sırasında, aralarında Columbia Bölgesi Finans ve Mali İşler Direktörlüğünden ve New York City Finans Müdürlüğü ve Ekonomik Kalkınmadan sorumlu Belediye Başkan Yardımcılığından temsilciler de bulunan politika yapıcılar afetlerle baş etme ve ilgili reformları uygulama konusunda görüş ve deneyim paylaşımında bulunmak için İstanbul’dan gelen bir heyet ile görüşmüşlerdir.
Bin yıldan uzun bir süredir ortalama olarak her yüzyılda büyük bir deprem yaşayan İstanbul’da şehir yetkilileri tarafından afet riski yönetimi konusunda benimsenen bu kapsamlı yaklaşım hem övgüye değerdir hem de kaçınılmazdır. İstanbul altyapı iyileştirme çalışmalarını bilinçlendirme, eğitim ve bilgi değişim programları ile bir araya getirerek, beklenen depremin bu yüzyılda gerçekleşmesi halinde çok daha az insanın hayatını kaybetmesini sağlamak için gereken önlemlerin çoğunu almaktadır.